Başlıyoruz.

Her şeye rağmen yaşıyorum. İstediklerimi yaparak, hayattan alarak, beklemeyerek, hiçbir şeye boyun eğmeyerek.
Yaşıyorum, özgürce ! 
Yaşıyorum, güzel bir hayatı, güzel bir bedende. Şanslıyım...
Yapabildiklerim için yapabileceklerim için... Yaşadıklarım ve yaşayacaklarım için belki de.
Herkesin hayatında her şeyin ters gittiği ve tepetaklak olduğu bir dönem oluyor biliyorum. Kimisinin genç vaktinde, kimisinin olgun vaktinde. Ama oluyor ve bu gerçekten yorucu. Başına  gelen anlar ki hayat gerçekten sana okyanusun en büyük dalgasıyla kıyıya vurman için var gücüyle uğraşır ve senden yüzmeni bekler. 
Yüzüyorum!
Her şeyin içinde, her olayın sonunda... yüzebiliyorum.
Ama sanmıyorum ki tamamen kendi becerimle yapıyorum bunu, belki dalgaların büyüklüğü beni yoruyor ama rüzgar benden yana esiyor hep, başarabiliyorum.
Hayattayım!
İstediğimi yapabilmek için gerekli tecrübeye sahibim artık, daha fazlası için daha çok çalışıyorum. Mutlu muyum diye geçenlere sordu bir arkadaşım. ''Mutlu musun peki?'' aynen soru böyleydi, mutluyum dedim...Mutluyum herhalde çünkü üzgün değilim artık, ayarlarıma geri döndüğüme göre üzgün olmamalıyım diye düşündüm. Artık üzgün olmayı en uzağıma atmalı ve bir daha yanıma yaklaştırmamalıyım.
Öyleyim de, mutluyum!
Ne yapayım daha ? Bitirdim sonucunu ve aldım ödülümü, o altın yaldızlı bir diplomada gizli. Bundan sonrası sadece ve sadece beni ilgilendirecek; uzun, ölene dek sürecek bir vicdan yolculuğu.
Bundan sonrası hayatta mümkün olan her şey için.
Eskiden olduğu gibi her şey artık o kadar da mümkün değil, istemediğim hiçbir şey benim hayatımda değil. Tamamen bana aidim. Ne bir esinlenme ne de gereksiz hoşgörü ile yaşamak istemediğim şeyleri kabullenme yok. 
Otuzuma kadar bu blogda takılacağım, sonra kim bilebilir ki belki bu blog da kendini imha eder...
6 yılın ilk yazısında da son yazısında da  mümkün olan her şeyi yazağım.

En azından kendi hayatım için.

Yorumlar

Popüler Yayınlar